Avrupa’nın en büyük otomobil üreticileri, pazarın geleceği hakkında verilecek kritik bir kararı bekliyor. Avrupa otomotiv endüstrisi, elektrikli otomobillere geçişin yüksek maliyetli sürecini yönetmeye çalışırken, bir yandan da Çin’den gelen sert rekabet ve marjları daraltan tarifelerle mücadele ediyor. Bu pahalı dönüşüm, şirketleri yeni EV platformlarına ve batarya üretimine milyarlarca avro yatırım yapmaya zorlayarak kârlılık üzerinde büyük baskı oluşturuyor.
Alman Başbakanı’ndan Ağır Siyasi Baskı
Sektör, kendilerine çok ihtiyaç duyulan bir nefes alanı sağlayabilecek bir destek paketi için Avrupa Birliği’ne bel bağlamış durumda. Bu yaklaşan paket, otomobil üreticilerinin geleneksel motorlar için belirlenen 2035 son tarihine dair sert çizginin yumuşatılmasını ummaları nedeniyle dikkatlerin merkezinde yer alıyor.
Avrupalı otomobil üreticileri, bu son tarih konusunda daha fazla esneklik için aktif olarak Brüksel’de lobi yapıyor. Tam bir geri dönüş talep etmek yerine, belirli düşük emisyonlu teknolojilerin kabul edilmesini istiyorlar. Sektör, CO2-nötr yakıtlarla çalışan araçlara izin verilmesini ve şarj edilebilir hibritlerin (PHEV) yaklaşan yasaktan muaf tutulmasını talep ediyor. Sektör, bu esnekliğin istihdamı ve kârları korurken iklim hedeflerine doğru ilerlemeyi sağlayacağını savunuyor.
Siyasi drama yüksek düzeyli oyuncuları da içine çekmiş durumda. Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Brüksel’e bir mektup göndererek hem şarj edilebilir hibritlerin hem de “yüksek verimli” içten yanmalı motorların 2035 aşamalı durdurma planından muaf tutulmasını talep etti. Bu müdahale önemli bir siyasi ağırlık taşıyor ve AB Ulaştırmadan Sorumlu Komiseri Apostolos Tzitzikostas’ın Alman iş gazetesi Handelsblatt’a yaptığı “Başbakan’ın mektubu iyi karşılandı” açıklaması, sektör için umutları artırdı.
Avrupa Komisyonu başlangıçta destek paketini 10 Aralık’ta açıklamayı planlamıştı. Ancak Alman otomobil endüstrisine yakın kaynaklar, bu tarihin muhtemelen sarkacağını öne sürüyor. Başka bir sektör kaynağı da, tüm otomobil üreticileri arasında Komisyon’un tekliflerini 10 Aralık’tan sonra yayımlayabileceği yönünde ortak bir hissiyat olduğunu belirtiyor.
Resmi bir erteleme teyidi olmasa da, sektör fısıltılarının kıta çapında bir koroya dönüşmesi, genellikle kapalı kapılar ardında bir şeylerin değişmekte olduğu anlamına geliyor. Gelecekteki elektrikli otomobillere ve hibritlere yapılan yatırımları hakkında netlik kazanmak isteyen otomobil endüstrisi, şimdi takvimi gergin bir şekilde izliyor.
Komisyon ise gecikme söylentilerini tamamen yalanlamadan spekülasyonları azaltmaya çalıştı. Bir sözcü, tüm zamanlamalarının yalnızca “gösterge niteliğinde” olduğunu belirtti ve sürecin “devam ettiğini” ve tüm girdiler gözden geçirildikten sonra bir sonraki adımla ilgili karar verileceğini vurguladı. Bu muğlak yanıt, sektörü bir belirsizlik durumunda bırakmakla birlikte, Komisyon’un 2035 yasağını yeniden gözden geçirme olasılığını gerçekten düşündüğüne dair umut da yaratıyor.
